genç-İMO İzmir Yaz Kampı

Dilan Yılmaz
Ege Üniversitesi 4. Sınıf Öğrencisi

genç – İMO İzmir 2018-2019 dönem çalışmalarına yaz kampı ile başladı.
Kamp öncesinde yapılan toplantılarda ve hazırlıklarda kampın İzmirdeki çoğu üniversitenin açılışından bir hafta sonra cuma akşamı başlayıp pazar akşamı sonlanması üzerine planlar yapılmıştı. Fakat hava durumunun engel olması nedeniyle (hatta burada engel olması demek hafif kaçabilir, meteorolojinin yapmış olduğu açıklamalar büyük bir fırtına olacağı yönündeydi) yapılan hazırlıkları da göz önüne alarak kampın Cuma ve Cumartesi günleri yapılmasına karar verildi.
İMO İzmir Şubesinin yaptığı ilk genç-İMO kampı genç-İMO’nun var oluşu ve bu örgütlenmenin temel hedefleri de göz önünde bulundurularak planlandı. genç-İMO’nun sahip olduğu gençlik dinamizmi ve özgür düşünce ortamı yaratması da kampın planlandığı gibi verimli gitmesini de sağladı diyebiliriz. Cuma günü Seferihisar’a vardığımızda odalara yerleştikten sonra İMO Yönetim Kurulu Üyesi Necati Atıcı’nın ve İzmir Şube Başkanı Gürkan Erdoğan’ın yaptığı açılış konuşmalarıyla kampımız başladı. Bu konuşmada İMO’nun oluşumundan genç-İMO’ya kadar birçok konuya değinildi. Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nden de yoğun bir katılım vardı. İMO İzmir Şubesinin etkinlikleriyle kampla tanışan birçok arkadaşımız için kapsamlı bir açılış konuşması olduğunu söyleyebilirim.
İMO kamplarının aranan yüzü ya da vazgeçilmezi diyebileceğimiz Tamer Abimiz, sevgili Tamer Özşeker de bizlerleydi. İlk kaynaşma etkinliğimiz olan buz kırıcı oyunlarla kampta tanışmayı ve kaynaşmayı hızlandırdı. Sevgili Cem Kafadar üniversitelerde anlatılmayan 40 ders adlı sunumuyla hem kendi deneyimlerini hem de iş hayatına dair gözlem ve araştırmalarını bizlerle paylaştı. İş hayatının üniversitede gözlemlenemeyen kısmını bu sunumda geniş kapsamıyla dinledik. Bir sonraki oturumda inşaat mühendisliğinin farklı iş kollarında çalışan genç mühendisleri ve deneyimlerini dinledik. Özel sektörde çalışan, devlet kurumlarında çalışan ve akademisyen olan inşaat mühendilerini dinledik. Aynı zamanda mesleğin bugününü ve değişimini görmüş olduk; sadece iyi yönleriyle değil sektörel eleştirisiyle de beraber.
29 Eylül Cumartesi günü erken bir saatte başlayarak kampımız Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’in söyleşisiyle başladı. Kendisi Seferihisar’ı Cittaslow projesine dahil etmiş ve Seferihisar’da üretimi halk yararına yönlendirmiştir. Belediyecilik açısından Seferihisar her anlamda iyi bir Türkiye örneğidir. Bunu kendisinden dinleyip sorularımızı da yönelttik kendisine. Bu güzel söyleşiden sonra bir başka oturumumuz “Son Düzenlemelerle Mühendislerin Hak ve Yetkileri” adlı oturum oldu. Bu oturumun konuşmacıları İMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri Hasan Alınç ve Hüseyin Kuzu idi. Kendileri güncel örneklerle İnşaat mühendilerinin yetkilerini paylaştılar bizlerle.
Kampta sadece oturumlar ve söyleşiler değil aynı zamanda münazaralar da yapıldı. Oyun oynuyormuşcasına herkes farklı bir tartışma masasında 10 dakika oturarak o masa için belirlenmiş olan tartışma konusunu masadaki arkadaşlarıyla tartışarak ortak bir karara ulaşmaya çalıştı. Bu etkinlik tartışma kültürümüzü geliştirirken aynı zamanda bir başkasının bize çok uzak gelen bir fikrini bile dinlemek gerektiğini gösterdi. Kampın oldukca verimli geçen bu kısmından sonra masalardan çıkan sonuçlar okunarak tartışmaya açıldı. Bu kısımda bir çok yeni konu tartışmaya açılarak kafalarda yeni soru işaretleri de oluşturdu.
Cumartesi günü ve kampımızın bitiş etkinliği ise etkinliğimize şehir dışından katılan Prof. Dr. Aziz Konukman’ın “Türkiye Ekonomisi Nereye Gidiyor” adlı semineri oldu. Sevgili Aziz Konukman, etrafında bir halka oluşturarak yaptığı hepimize ulaşan konuşmasında bize de sorular yöneltti. Türkiye’de iktisat ve ekonomi dünyasının en çok etkilediği mesleklerlerden biri olan İnşaat mühendisliğinin durumunu hepimizin anlayabileceği kapsamda ve kavramlarla ve çoğu devlet verisi olan rakamlarla Aziz Hocadan dinlemiş olduk.
Aynı gün akşam 20.00-21.00 saatleri arasında benim gibi birçok genç-İMO’lu kafasında yeni sorular, yeni bilgiler ve güzel bir anı ile Seferihisar’dan ayrılmış oldu. Bu oluşumda emeği geçen herkese teşekkürler…