23 Nisan’da Çocuktuk

Derya ALKAYA

Üç dört yıldır 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı kapsamında İMO İzmir Şubesi olarak Karşıyaka Çocuk Yuvası işbirliği ile bir etkinlik düzenlemekteydik. Amacımız, çocuk yuvası içinde konuk olan çocukların birkaç saatliğine de olsa bulundukları alan dışına çıkıp eğlenmelerini sağlamaktı. Ne yazık ki, bu yıl bunu gerçekleştiremedik. Kısacası çok fazla yoğun program yapılması ve arada bir boşluk olmaması nedeniyle düşündüğümüz şeyi gerçekleştiremedik.

Fakat bu bizim çocuk ruhumuz vazgeçmedi ve başka organizasyonların peşine düştük. İlk aklımıza, Engelsizmir Kongresinde ortak çalışma yürüttüğümüz KAZED geldi. Karşıyaka Akademi Zihinsel Engelliler Derneği adından da anlaşılacağı gibi özel gereksinimli bireylerle çalışıyordu. Sonra ZİÇEV vardı. Türkiye Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı uzun yıllardır özel gereksinimli çocuklar için çalışıyordu. Neden bu 23 Nisan özel gereksinimli çocuklarla bir etkinlik düzenlenmesin, neden ortak çalışma yürütmeyelim. Hem belki de bu bir başlangıç olur dedik. Davet için aramalarımız olumlu karşılandı. Mekan olarak Karşıyaka Tay Park’ı düşündük. Sonuçta orada taylar vardı ve zihinsel engelliler için rehabilite amaçlı faaliyetler yürütülüyordu. Müdürü Çağlayan Bey eski bir dostumuzdur. Bizleri böyle bir günde seve seve ağırlayacağını söyledi.

Ve gün geldi.

Önce çocuklarla kaynaşma sorunu yaşar mıyız, diye endişe duyarken endişemiz haklı çıktı.  Anladığımız anlamda kaynaşma olmadı. Çünkü biz ona fokurdama diyoruz. İlk dakikadan itibaren inanılmaz bir sıcaklıkla karşılaştık. Bu yüzden kaynaşma yerine fokurdadık. Önce resim çalışması yaptık. Her birimiz birkaç öğrenci seçer derdine düşmüşken bir de baktık ki seçilmişiz. Öyle sıcak dokunuşları oldu ki bizlere sanırım o an orada olan herkes aynı şeyi hissetmiştir. Havanın soğuk olmasına karşın karnımızda kelebekler uçtu. Sonra dışarıda top ya da yer de yuvarlanma dahil birkaç oyun daha oynadık. Ve ayrılma vakti. Onlar parktan ayrılırken, içimiz de uçuşan kelebekler, yüzümüzde gülümseme ile kalakaldık.  

23 Nisan bu sefer başka bir anlam kazandı.

“23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Birinci Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilân ettiği tarihtir.” TBMM internet sayfasında böyle tanımlıyor. Ve devam ediyor. “Atatürk, 23 Nisan 1924’te ’23 Nisan’ gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. Bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929’da Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiştir ve 23 Nisan ilk defa 1929 yılında Çocuk Bayramı olarak da kutlanmaya başlanmıştır.”

Fakat içinde yaşadığımız sürece baktığımız da, bu açıklamanın hayatımıza geçerken doğru olarak algılanıp yaşatılmadığına tanık olmaktayız. Egemenlik; aslında tüm ulusu ve her anlamda kapsadığı zaman gerçek olmaktadır. Örneğin özel gereksinimli bireyler ulusun dışında kalmamalıdır. Ve görüyoruz ki bizler hep ‘onları’ dışarda bırakmışız. Bu yüzden, bu 23 Nisan bizim için başka bir anlam kazandı. Dileriz ki herkesin egemenliğini doya doya yaşayacağı nice 23 Nisanlar kutlarız.