Kozadan çıkan kelebeğin ömrü ne kadardır bilinmez. Kiminin birkaç gün, kiminin birkaç hafta. İşte Mirabel kardeşlerin de kozalarından çıktıktan sonra ömürlerinin ne kadar olacağını kim bilebilirdi?…
25 Kasım 1960’ta Dominik Cumhuriyeti’nin diktatörlüğüne karşı mücadele eden 3 kız kardeşin cesetleri bir uçurumun dibinde bulundu. Mirabel Kardeşlerin tecavüz edilerek vahşice öldürüldüğü bu korkunç olay resmi kayıtlara trafik kazası olarak geçti. Onlar Trujillo diktatörlüğüne karşı Clandestina örgütünü kurdular ve o günden öldürüldükleri güne kadar bu savaşı bırakmadılar. Onlar diktatörlüğe karşı mücadelenin sembolü oldular.
1981 yılında Kolombiya’nın Bogoto şehrinde Latin Amerikalı ve Karayipli feminist kadınların bir araya gelerek düzenlediği kongrede Mirabel Kardeşlerin anısına 25 Kasım tarihi ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ olarak kabul edildi. 1999’da ise Birleşmiş Milletler bugünü resmi olarak “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” ilan etti.
Bugün kadın dayanışmasının şiddetle mücadelede en önemli dayanak aldığı, dünyanın her yerindeki kadınların sokaklara çıktığı eylemler, yürüyüşler, kongreler düzenlediği bir gündür.
Bu dünyada 25 Kasım’ı görememiş ve daha nicelerini göremeyecek onlarca kadın var, şiddete uğramış, tecavüze maruz kalmış, cinayete kurban verilmiş kadınlar…
Kadına yönelik şiddetin yıllardır dünya sorunu olduğunu bilmekteyiz. Önüne geçilmesi teorik olarak kolay olsa da maalesef uygulama olarak hayata geçiremediğimiz, önüne geçemediğimiz her türlü şiddete kadınlarımız hala maruz kalmaktadır.
Kendilerine sunulmuş bu hayatı özgürce yaşamak istediği için önce kadınların duyguları bastırılmaya çalışılıyor. Ardından şiddet baş gösteriyor ve sonu pek çok kez öldürmeye kadar gidiyor. Bazen bu şiddet ve ölüm hemen yan dairenizde yaşanıyor. Çığlıklarını duyuyorsunuz kadının, yardım isteyen çocuklarının seslerini. Belki aile içi mevzulara karışmamak adına susuyorsunuz. Sesiniz çıkmıyor. Sizden yardım bekleyenlere elinizi uzatamıyorsunuz. Bazen 30, bazen 20, bazen 15, fark etmiyor yaş, acı hep aynı acı. Hepsi daha gencecik. Çalınıyor hayatları, gülüşleri, umutları…
Ülkemizde de bu durum farklı değil. Hatta içler acısı. 2003 yılında Türkiye’de erkekler tarafından öldürülen kadın sayısı 83 iken 2018 yılı Kasım ayına kadar yalnızca kayıtlara geçen 363 kadın, erkekler tarafından cinayete kurban gitti. Belki de kimsenin bilmediği kaç kadın var toprağın altında bir mezar taşı bile olmayan… 2003 – 2018 yılları arasında kadın cinayetleri yaklaşık % 392 arttı.
Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu 2017 Raporunda Türkiye’nin, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksinde 144 ülke arasında 131’nci sırada olduğu belirtildi.
Kadınlara yönelik şiddet, tecavüz, taciz ve cinayetler incelendiğinde mahkemelerin suçlular hakkında iyi hal uygulama girişimleri, toplum duyarlılığı ve kadınların geleceği açısından endişe vermektedir.
2008 – 80 Kadın
2009 – 109 Kadın
2010 – 180 Kadın
2011 – 121 Kadın
2012 – 201 Kadın
2013 – 237 Kadın
2014 – 294 Kadın
2015 – 303 Kadın
2016 – 328 Kadın
2017 – 409 Kadın
2018 – 391 Kadın
2019 yılı Kasım ayına kadar 299 kadın, erkekler tarafından öldürülmüştür.
Sessiz kalmayın. Siz de bu gidişatı durdurabilecek kişi olabilirsiniz. Şiddet her yerde. Göz yummayın!