30 Ekim 2020 Ege Denizi (Sisam) Depremi’nin birinci yıl dönümünde Şube olarak çeşitli etkinlikler düzenledik. 26-27 Ekim 2021 tarihlerinde düzenlediğimiz İzmir Deprem Sempozyumunda değerli akademisyenlerimiz, kamu kurumu yöneticilerimiz ve konunun uzmanlarıyla birlikte güvenli yapılaşma konusunu teknik, ekonomik, hukuksal ve sosyal açıdan değerlendirdik. Bu sempozyumda ve deprem yıl dönümü nedeniyle gündemimizde olan tüm çalışmalarımızda ve değerlendirmelerimizde, bir doğa olayı olan depremin toplumsal bir felakete dönüşmesine yol açan şeyin geçmişten bugüne ülkemize yön veren ekonomik ve toplumsal politikalar olduğunu bir kez daha gördük.
Yapı üretim sürecinin planlaması, uygulaması, denetimi, gerekli insan kaynağının sağlanması vb. konuların arkasındaki motivasyon halkın güvenli ve sağlıklı bir çevrede barınmasının sağlanması yerine, mevcut ekonomik aktörler içindeki yatırımcıların talepleri olunca, bu başlıkların her birindeki kararlar bilim, teknik, insan hakları değil rant odaklarının çıkarları doğrultusunda şekilleniyor. Depremlerin afete dönüşmesindeki nedenleri incelerken detaylarda çok fazla hata, sorumlu, suçlu bulmak mümkün olabilir ama tüm bunların arkasındaki neden yapı sektöründeki sözünü ettiğimiz bu durumdur.
Yapı üretim sürecini belirleyen bu düzen, bütün sektörlerde ve halkın geniş kesimlerinde olduğu gibi bütün meslek alanlarımız ve meslektaşlarımızda da benzer problemler yaratıyor. Özellikle genç meslektaşlarımızın işsizlik oranı gün geçtikçe artıyor. Kamuda istihdam edilen mühendis sayısı giderek azalıyor. Ücretler ve özlük haklarında ciddi bir gerileme yaşanıyor. Yapı planlama, üretim ve denetleme alanlarında rol alan meslektaşlarımızın yetkileri ve yaptırım güçleri azalıyor.
Bu durum karşısında bizler, mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları olarak meslek örgütlerimizin üst birliği olan TMMOB ile birlikte “Emeğimize, Mesleğimize, Haklarımıza Sahip Çıkıyor, Sorunlarımıza Çözüm İstiyoruz!” başlığıyla bir kampanya sürdürüyoruz.
Birlik Başkanımız Emin Koramaz’ın üyelerimize yazdığı açık mektupta belirttiği gibi, çözüm bekleyen acil sorunlarımız şunlardır:
- Genç mezunlarımızın en büyük sorunu olan işsizlik sorunu çözülmelidir, meslektaşlarımız diplomalı işsizlikten kurtarılmalıdır.
- Kamudaki mühendis, mimar ve şehir plancılarının istihdamı artırılmalı ve kadrolu güvenceli istihdam sağlanmalıdır,
- Mühendis, mimar ve şehir plancılarının ücretleri ve özlük hakları iyileştirilmelidir,
- SGK ile TMMOB arasındaki Ücretli Çalışan Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Asgari Ücret Denetim Protokolü yeniden yürürlüğe konulmalıdır,
- OHAL KHK’ları ile haksız ve hukuksuz biçimde kamu görevinden ihraç edilen meslektaşlarımız tüm haklarıyla birlikte görevlerine iade edilmelidir,
- Özelleştirme uygulamalarına son verilmeli, yeniden kamulaştırma yapılmalıdır,
- Toplum güvenliğinin sağlanması açısından zorunluluk olan kamusal ve mesleki denetimler yaygınlaştırılmalı, denetimsizlik ve serbestleştirme uygulamalarına son verilmelidir,
- Bireylerin kullandığı kredi ve kredi kartı borçlarının faizleri ile öğrencilerin kredi borçları silinmelidir.*
Tüm üyelerimizi taleplerimize sahip çıkmaya ve güç vermeye davet ediyoruz.