Toplumdaki cinsiyet ve güç algısı

İrem Paşa
BBK Menti
İDÜ

Yüzyıllarca süre gelen, coğrafyadan coğrafyaya değişiklik gösterip, her kesimde kanayan bir yara olan cinsiyet eşitsizliğinden bahsetmek istiyorum. Aslına bakarsak hep bahsediyoruz, konuşuyoruz ve hep inanmak, ilerlemek istiyoruz. İlerlemeler ise güzel ama yavaş, peki neden? Çünkü süre gelen toplum dayatması ve onların kırmak istemedikleri duvarları yüzünden. Peki onlar derken kimlerden bahsediyorum? Erkeklerden mi? Erkek düşmanlığı mı yapıyorum? Hayır, tam tersine kadına sen kadınsın yerini bil diyenden, aynı zamanda sen erkeksin kadın gibi ağlama diyerek cinsiyete göre güç, başarı, zekâ yükleyen ve herkesi istedikleri kalıba sokmaya çalışan o zihniyeti savunan toplumdan bahsediyorum. Cevap olarak da diyorum ki kadın yerini bilir çünkü her yer kadınındır, her yerin erkeklerin olduğu gibi. Erkek ağlar, çünkü erkek de kadın gibi bir insandır, kadın bir insan erkek bir insandır. Kadın ve erkek eşittir.

Bu fikir toplumu nasıl oluşmuş ve ilerlemiş uzun uzun tartışılabilir ama bu yüzyılda istediğimiz nokta artık kadın- erkek eşitliliğini topluma kazandırmak ve yarınlara güçlü fikirlerle devam etmektir. Ben bir kadın olarak diyorum ki, ben güçlü olmak istediğimde güçlü olabilirim, ben istediğim meslekte istediğim alanda çalışabilirim, istediğim şeyi giyebilirim, istediğim yere istediğim saatte gidebilirim. Ben istediğim sürece her şeyi yapabilirim, yani ben istediğim sürece varım, ben bir bireyim ve biz kadınlar istediğimiz sürece, istediğimiz her yerde olacağız.

İnanıyorum ki bir gün mesleklerin de cinsiyeti olmadığını, bireylerin, tercih ettikleri her mesleği yapabileceklerini anlatabildiğimiz bir toplum yaratabiliriz. Nasıl ki kadın bir öğretmen görünce şaşırılmıyorsa, erkek bir hemşire görünce de şaşırılmadığı, nasıl ki erkek bir otobüs şoförü görünce şaşırılmıyorsa, kadın bir otobüs şoförü görünce de şaşırılmamalıdır. Bu örnekler çoğaltılabilir, etrafımızda bir sürü mesleğe cinsiyet belirlendiğini çok açık bir şekilde görüyoruz. Cinsiyet belirlenmiş mesleklerden bir tanesi de inşaat mühendisliği diyebiliriz. O alanda hiç ilgisi olmayan biri bile “o meslek, erkek mesleği” dediğini duymuşsunuzdur. Evet uzun zamandır erkek egemenliği üzerine kurulmuş inşaat mühendisliği son dönemlerde yapılan çalışmalar ve projeler sayesinde bu fikri yok etmek üzerine büyük adımlara sebep oldu diyebiliriz. Ne mutlu bize…

Ben de kadın bir inşaat mühendisliği öğrencisiyim, bu mesleği seçtiğimde, herkesten vazgeçmem gerektiğini, yapamayacağımı söyleyenini çok duydum. Kendimi güçlü göstermek istedim. Bu yüzden gözümde en zor olarak gözüken, genellikle erkeklere yakıştırılan şantiye alanını seçmek istemiştim çünkü kendimce en zoru oydu ve en zorunu yaparsam, herkese bir şeyleri kanıtlayabileceğimi düşündüm sanki birilerine bir şey kanıtlamak zorundaymışım gibi… Halbuki güç nedir ya da zor meslek ya da en güçlü meslek var mıdır, hangisini seçersem güçlü olduğumu kanıtlayabilirim düşüncesine kapılıyor insan içten içe. Oysa güç bizim içimizde, zor olan şey ise algılar ve düşünceler…

İnsan hayallerini gerçekleştirdiğinde, başarmıştır, başarı ise aslında güçtür. Bu yüzden kimseye gücümüzü kanıtlamak zorunda değiliz, biz nerede mutluysak, nereyi tercih ediyorsak orada oluruz.  Ben de diyorum ki; ben bir kadınım ve inşaat mühendisi olacağım. İstediğim alanda yürüyeceğim çünkü ben ofiste çalışan kadın inşaat mühendisi de gördüm, şantiyede çalışan kadın inşaat mühendisi de gördüm, yönetici bölümünde çalışan kadın inşaat mühendisi de gördüm, hepsi birbirinden farklıydı ama tek bir şeyleri aynıydı gözlerinde görülen başarmışlık hissi ve güçlü duruşları. İşte bu yüzden kadın-erkek eşittir ve özgürdür, tercih ettikleri her şeyi yapabilirler toplum ise buna saygı duymak zorundadır.

Toplumu oluşturan bireyler olarak hep beraber güçlü fikir temellerini inşa edebildiğimiz günlere diyorum. Günün anlam ve önemi olarak başta biz gençlere ilham veren ve ışık tutan BBK ailesi olmak üzere, sırf cinsiyeti yüzünden zorluklar çeken kadınlarımız ve her yerde kendini gösteren, başarılı olan veya kötü şartlar altında yaşamını sürdürmek zorunda kalan kadınlarımızın;

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN.

Biz iyi ki varız ve iyi ki olacağız.