Erasmus hikayem

Aslı Turabi
İYTE 3. Sınıf

Eramus+ Öğrenim Hareketliliği Projesi; üniversite, yüksek lisans öğrencilerinin ve öğretim elemanlarının bir veya iki eğitim dönemi boyunca başka bir üniversitede eğitimlerini sürdürmelerini sağlayan bir projedir. Ülkemizde 2014 yılından beri Erasmus+ kapsamında öğrenciler yurtdışında anlaşmalı üniversitelerde eğitim görmeye hak kazanmıştır. İlk olarak Erasmus+ Projesi’ni ne zaman veya nasıl duyduğumu hatırlamıyorum ama daha lise öğrencisiyken bile Erasmus+ Projesi haberdar olduğum ve bir gün şansım olursa denemek istediğim bir projeydi.

Üniversitemin gerçekleştirdiği İngilizce sınavını geçerek 2021-2022 Bahar Döneminde Polonya’nın Bialystok şehrinde bulunan Bialystok Teknik Üniversite’sinde Erasmus+ Projesi kapsamında öğrenim görmeye hak kazandım.

Üniversitemin başvuru sonuçları açıklanıp kazandığımı ilk öğrendiğim anda başta inanamadım; ailemden, sevdiklerimden en önemlisi alışık olduğum düzenden çıkıp bambaşka bir ülkeye gidişimin kesinleşiyor olması başlangıçta benim için korkutucuydu. Fakat bu korkum Polonya’ya varıp uçaktan ilk indiğim ana kadar sürdü. Polonya’ya ayak bastığım ilk anda benim için yepyeni bir macera başladı korktuğumu bir an bile hissetmedim. Benim için çok değişik olan bir kültürü tanıyor olmak her gün çok heyecanlı. Polonya’nın kendine özgü yemekleri, restoranları, trafik kuralları, toplu taşımayı kullanma şekilleri, market kuralları… Sanırım en çok hoşuma gideni ise yaya olarak karşıdan karşıya geçmeye çalıştığımda ne olursa olsun araçların yol veriyor olması oldu.

Üniversitemin eğitimi Türkiye’den alışık olduğum eğitim düzenine göre çok daha farklı ama aynı zamanda da çok daha kolay. Kendi alışık olduğum düzende daha çok vize ve finaller takip edilirken şu anda sınavım yok sadece düzenli proje ve uygulamalı derslerimin takibi yapılıyor. Erasmus+ öğrencileri için ayrı bir sınıfta dersler aldığım ve kaldığım yurtta da Erasmus+ öğrencileri bir arada kaldığı için farklı ülkelerden pek çok arkadaş edinme şansım oldu. Arkadaşlarımın kültürlerinden onların gördüğü Dünya’yı gözlemleme fırsatı buluyorum. Şu anda Avrupa’da bulunduğum için hep gezmek istediğim Avrupa Ülkeleri’ne ulaşımım çok daha kolay oluyor. Şu ana kadar Çekya, Macaristan, Avusturya ve Slovakya’ya gitme şansım oldu. Başka merak ettiğim ülkeleri de gezip görmeyi dört gözle bekliyorum. Yeni insanları tanımanın, yeni yerleri gezip görmenin dışında Erasmus’un bana en büyük katkısının İngilizce konuşma becerimde olduğunu düşünüyorum. Başta geldiğim ilk gün tanıştığım insanlarla konuşmamı çok uzun sürdüremezken şu an pek çok konuda anlatmak istediklerimi akıcı bir şekilde söyleyebiliyorum. Tabii ki bunda devamlı olarak İngilizce konuşuyor olmamın katkısı çok oldu.

Kısaca özetlemem gerekirse Erasmus’ta şu anda 2 aydır Polonya’da bulunuyorum ve benim için hem kendimi dil alanında geliştirdiğim, her geçen gün yepyeni deneyimler edindiğim, sürekli gezdiğim bir deneyim oluyor. Türkiye’ye dönene kadar yaşayacağım yenilikleri heyecanla bekliyorum.