İnşaatlarda kullanılan iş iskeleleri

İş İskeleleri Tanımı ve Mevzuatı

Zafercan Atacan
Y. İnşaat Mühendisi

İnşaat sektöründe iş kazalarının büyük bölümü yüksekten düşme sonucu meydana gelmektedir. Bunların bir kısmı da amacına uygun bir şekilde yapılmayan iskelelerden kaynaklanmaktadır. Yapılan araştırmalar, sektörde yaşanan ölüm ve yaralanma ile sonuçlanmış iş kazalarının yaklaşık % 40’ının yüksekten düşmeden kaynaklandığını göstermektedir.

İş iskeleleri, binaların ve diğer yapıların inşası, bakımı, onarımı ve yıkımı sırasında çalışanların normal çalışma yüksekliğini aşan, yüksekten düşme riski içeren yapı kısımlarındaki imalatları güvenli bir şekilde yapabilmeleri için çeşitli malzemelerden oluşturulan ve geçici süre ile kullanılan çalışma yerleridir. (ÇŞB, 2015). İş iskeleleri, bina inşaatlarında iç ve dış cephelerde normal çalışma yüksekliğini aşan heryerde kullanılabilir. İş güvenliği mevzuatında; düşüldüğünde yaralanma riski bulunan her nokta normal çalışma yüksekliğini aşmakta ve bu durum yüksekte çalışma şeklinde ifade edilmektedir. “Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği” Ek-4’te “seviye farkı bulunan ve düşme sonucu yaralanma ihtimalinin oluşabileceği her türlü alanda yapılan çalışma; yüksekte çalışma olarak kabul edilir” ifadesi ile yükseklikten bağımsız olarak yaralanma ihtimalinin geçerli olduğu her seviye yükseklik olarak tanımlanmıştır. Dış cephe iş iskeleleri, taşıyıcı elemanlarının oluşturulduğu malzemenin cinsine göre üç farklı tiptedir; ahşap iş iskeleleri, çelik (boru) iş iskeleleri ve askılı makaralı iş iskeleleri.

Bu yazı kapsamında ekseriyetle çelik profillerden teşkil edilen ve konut inşaatlarında kullanılan iş iskeleleri ele alınacaktır.

İş iskelelerinde iş sağlığı yönünden alınması gereken özel ve genel tedbirlere ilave olarak yapısal kuralları belirleyen tebliğ Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca 19.09.2014 tarih ve 29124 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. “Ahşap ve Ön Yapımlı Çelik ile Alüminyum Alaşımlı Bileşenlerden Oluşan Dış Cephe İş İskelelerine Dair Tebliğ” ile ahşap, ön yapımlı çelik ve alüminyum alaşımlı bileşenlerden oluşan dış cephe iş iskelelerinin detay çizimlerinin yapılması ile ruhsat eki statik projeler dâhilinde idareye sunulmasına ilişkin usul ve esasları düzenlenmiştir (ÇŞB, 2014). Tebliğde yer alan usul ve esaslar şu şekildedir.

· Projelendirilen dış cephe iş iskelelerinde; Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği ile ilgili diğer yönetmelik ve standartlarda belirtilen asgari koşullar sağlanır.

· Bina dış cephelerinde yapılacak iş iskelelerinin hesap, proje, uygulama, söküm ve denetim dâhil tüm aşamaları İmar Kanunu ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanuna tabidir.

· Dış cephe iş iskele yüksekliğinin 13.50 m’yi aştığı hallerde inşa edilecek iskelenin tamamı çelik ve/veya alüminyum alaşım bileşenlerden oluşur.

· Yapının bulunduğu parselin yola bakan cepheleriyle sınırlı olmak üzere; bina dış cephe iş iskelesinin yapı yaklaşma mesafesi içerisinde kurulan kısmının dış yüzeyinin tamamen çuval kumaşı, file, branda, levha veya aynı işlevi görebilecek benzeri iskele örtüsü ile kaplanması zorunludur.

· Ruhsata tabi yapılarda ve işlerde; bina inşaatlarının dış cephelerinde kullanılacak ahşap ve ön yapımlı çelik ve alüminyum alaşımlı bileşenlerden oluşan dış cephe iş iskelelerinin detay çizimleri, ilgili proje müellifince yapılır. Dış cephe iş iskelesine ait hesap ve detay çizimler ruhsat eki statik proje dâhilinde ilgili idareye teslim edilir (ÇŞB, 2014).

İş iskeleleri uygulamalarının denetimi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na ilave olarak, özel mülkiyete ait inşaatlarda yapı denetim firmaları ile kamu yatırımlarında kurum ve kuruluşlarca oluşturulan yapı denetim teşkilatının sorumluluğundadır.

Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

Yukarıda tariflendiği üzere iş iskelelerinin projeleri statik proje aşamasında statik proje müellifi tarafından hazırlanmaktadır. Bazı paket programlar iş iskeleleri ile ilgili hesap ve çizim desteği vermektedir. Fakat bilinmektedir ki ana müteahhidin veya kaba inşaat alt yüklenicisinin iş iskelesinde kullandığı çelik profiller ve birleşimleri bu programlarda belirtilen kesitlere göre uygulanmamaktadır. Kesit ve ölçüler şantiyedeki mobilizasyona, müteahhit firmanın malzeme stokuna, yapılacak imalatın türüne göre değişebilmektedir. Söz konusu projeler mevzuattaki zorunluluktan ötürü matbu bir evraka dönüşmüş durumdadır ve proje müellifleri ve idarenin kontrol mercii için bir yüke dönüşmüştür. Hatta uygulamada çalışan meslektaşlardan aldığımız geri dönüşlere göre, birçok yerde bu projeler tip olarak hazırlanıp benzer yapılarda benzer şekilde sadece ruhsat dosyasında bulunması için hazırlanır hale gelmiştir. Kaldı ki çok iyi hazırlanmış ve kontrol edilmiş iskele projeleri de yerinde denetimi yapılamadığı için anlamsız bir hal almaktadır. Müteahhit firmaların proje müelliflerine bu konuda ayrı bir proje ücreti ödemediği de bilinmektedir.

Yerinde yapılan uygulamalarda ise sorumluluk doğrudan şantiye şefi ve yapı denetim firmasına aittir. Söz konusu denetimlerin eksiksiz bir şekilde yapılması büyük bir iş gücü gerektirmektedir. Mevcut yapı denetim sistemimiz ve şantiye şefliği mevzuatımız bu denetimin yapılmasını imkansız kılmaktadır. Şantiye şefinin matbu olarak hazırlanan iş iskelesi projesinin aynısını uygulaması mümkün olmadığı gibi uygulanmış iş iskelesi proje ve hesap revizyonunu istemesi mümkün değildir. Ayrıca şantiye şefinin veya yapı denetim şirketinin bu işi kendi başına yapması da mesleki yeterlilik açısından uygun değildir.

Odamıza yapılan geri bildirimlere göre bir çok şantiyede mevzuata ve projesine uygun olmayan iş iskelesi imalatları bulunmaktadır ve bu durum iş güvenliği açısından büyük risk teşkil etmektedir. İnşaat maliyetlerinin yükseldiği son süreçte müteahhit firmalar en çok bu tarz maliyetlerden ödün vermektedir. Şantiye şefliğinin kağıt üzerinde olduğu ve her şantiyede bir şefin bulunamadığı bir süreçte bu denetimlerin yapılması mümkün olmamaktadır.

Çözüm ve Öneriler

İş kazası riskini minimuma indirmek adına yapılması gereken şantiye şeflerinin tam zamanlı sahada olmasını sağlamaktır. İş iskelesi projelerinin ve hesaplarının şantiyedeki duruma göre son haliyle yeniden yapılması sağlanmalı, bu uygulama projesi için proje müelliflerine gereken bedel ödenmelidir. Nihai projenin yapı denetim ve idare onayının alınması sağlanmalıdır. Yapılan uygulamaların ise sadece şantiyede yapı denetim tarafından teslim alınması sağlanmalıdır. Bu durum için gerekli istihdam sağlanmalıdır.

Mevzuatın fiiliyatta uygulanmadığı ortada olduğundan mevzuat değişiklikleri ivedi şekilde gerçekleştirilmelidir. Yapılan değişikliğin ardından yapılacak denetimlerde mevzuata uymayan müteahhit firmalara yaptırım uygulanmalıdır. İnşaat ruhsatının verilmemesi ve firmanın müteahhitlik sisteminden uzaklaştırılması sağlanabilir. Ayrıca işleyişin düzelmesi açısından ceza uygulamasının yanı sıra ödül uygulaması da yapılabilir. Örneğin  tam güvenlikli iş iskelelerinin, teknik sorumluları ve ruhsat veren idaresi ile oluşturulacak komisyon marifetiyle düzenlenecek rapor doğrultusunda mevzuata uygun iskele kullanan müteahhit firmanın vergi veya SGK primlerinde belirli indirimler sağlanabilir. Böylelikle, güvensiz iskele kullanımı terkedilerek güvenli iskele kullanımı zorunluluktan çok, alışkanlık haline dönüştürülebilir.