Mesleğimizin çeşitli alanlarında çalışan kadın meslektaşlarımızla yaptığımız röportajlar kapsamında, Beyaz Baretli Kadınlar Projemizde koordinatör ve mentor olarak görev alan Y. İnş. Müh. Dilek Tezel, Hilti Türkiye Genel Müdürü Banu Deniz Çetinkol’la bir röportaj gerçekleştirdi.
1- Öncelikle kendinizden bahsedebilir misiniz?
1976’da Bandırma’da dünyaya geldim. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği’nden mezun oldum ve ilk iş tecrübemde iki buçuk yıl şantiye mühendisi olarak çalıştım. Sonrasında satış ve pazarlamaya daha uygun yapıda olduğumu fark ederek Doğuş Üniversitesi’nde pazarlama alanında yüksek lisans eğitimimi tamamladım. Hilti ile yolum 2001 yılında kesişti, böylece ait olduğum sektörde kendimi ve kariyerimi şekillendirmem mümkün oldu. Hilti bünyesinde 2011’de Türkiye, Romanya, Bulgaristan ve Orta Asya’dan sorumlu Stratejik Pazarlama Müdürlüğü’ne terfi etmem ve bu rolde farklı ülkelerde eş zamanlı projeleri yönetmem meslek hayatımın en önemli dönüm noktalarından biriydi. 2017’de Hilti Afrika Alt Sahra Bölgesinin Pazarlama Direktörlüğüne atanmamla ailece Güney Afrika’ya taşındık bu da çok farklı bir deneyim yaşamama vesile oldu. 2019 yılı itibariyle ise Hilti Türkiye Genel Müdürü pozisyonuna getirildim hala da görevime devam ediyorum. Kariyerimin dışında; ailemle seyahat etmek, insan psikolojisi, liderlik üzerine araştırmalar yapmak, roman okumak ve yürüyüş yapmak hobilerimin başında geliyor. Tüm bunların yanı sıra bitki yetiştirme tekniklerine de meraklıyım.
2- Neden İnşaat Mühendisliği Bölümünü seçtiniz?
Küçüklüğümde bir şeyleri hayal edip somut bir gerçeğe dönüştürmenin ne kadar büyüleyici olduğuna inanırdım. Üstelik yaratılan bir şeyin hayatla buluşması ve değer katması mucizevi gelirdi. Bu inanç bana ilham verdi ve mühendislik hikayemin önünü açtı. İnşaat mühendisliğini tercihlerim arasına eklerken, daha iyi yaşam alanları ve şehirler yaratabilmek, küçüklüğümden beri taşıdığım mühendislik hayalimi gerçeğe dönüştürmek düşüncesi aklımdaydı.
3- Sizin üniversiteye girdiğiniz yıllarda, bölümünüzde kadın-erkek sayısı nasıldı?
Benim üniversiteye girdiğim yıllarda İTÜ İnşaat Mühendisliği bölümü yaklaşık 300 kişi alıyordu. 1993 yılında ise bölüme başlayan 32 kadın öğrenciydik. Gördüğüm kadarı ile özellikle inşaat ve makine bölümlerinin kadın öğrenci oranı hala yüzde 10 ila yüzde13 arasında dalgalanıyor.
4- Tercih yapmadan önce rol model aldığınız kadın inşaat mühendisleri var mıydı?
Bandırma’da yakın bir aile dostumuzun benden 10 yaş büyük kızı İTÜ İnşaat Mühendisliği mezunuydu ve Bandırma’da kendi ofisini yönetiyordu. Onun güçlü duruşundan etkilendiğimi söylemeliyim.
5- Aileniz İnşaat Mühendisi olmanızı destekledi mi?
Hayallerimi ve kararlarımı destekleyen, kız-erkek çocukları arasında ayrım yapmayan bir ailede büyüdüm. Özellikle babam her zaman istediğim ve düşlediğim her şeyi başarabileceğime inancıyla beni destekledi. Bu konuda özgür ve çok şanslı bir gençtim. Dolayısıyla meraklarımı, ilgi alanlarımı, hayata dokunabileceğim noktaları kendim keşfederek yolumu buldum.
6- Üniversite hayatınız nasıl geçti?
Bandırma’dan İstanbul’a gelmiş bir genç olarak okulla birlikte harika bir sosyal hayat fırsatı yakaladım. İlk yıl Gümüşsuyu’nda Makina Fakültesi’nde hazırlık okudum; Taksim, Beyoğlu aşığı oldum. Bir yandan da İTÜ’deki hocalarımızın yetkin birer mühendis yetiştirme vizyonlarından ilham alarak kendimi geliştirme fırsatım oldu. Şu andaki en yakın iki kadın arkadaşımı üniversite yıllarıma borçluyum. Geriye dönüp bakınca hayatımın en özlediğim zamanının üniversite hayatım olduğunu görüyorum.
7- Mezun olduktan sonra hemen iş bulabildiniz mi?
Mezun olduktan 2 ay sonra profesyonel iş hayatına adım attım. Çeşitli şantiyelerde saha mühendisi olarak görev aldım. Sahada olmak ve işin sıfır noktasında tecrübeler edinmek bana paha biçilemez deneyimler kattı ve rotamı belirlememde yol gösterdi. Bu süreçten sonra kariyerime daha farklı bir yol çizdim ancak mühendislik kökenli olmam, akademik ve saha bilgim yöneticilikte her zaman bana rehberlik etti, etmeye de devam ediyor.
8-İnşaat sektöründe kadın inşaat mühendisleri istihdamı hakkında neler düşünüyorsunuz?
İnşaat ekosistemi, erkek istihdamının daha yoğun olduğu bir alan. Dolayısıyla kadın temsili erkeklere nazaran daha düşük kalıyor. Bugün dünyanın her yerinde binlerce kadın, maalesef ki, potansiyeline ve yeteneğine rağmen hak ettiği pozisyonlarda yer alamıyor. Bunun arkasında mesleklere atfedilmiş cinsiyet rolleri yer alıyor ve kadın iş gücüne engel olan cam tavanlar inşaat sektöründe de karşımıza çıkıyor. Cinsiyet rolleri gereği meslek gruplarında ve pozisyonlarında uygulanan tekeller, kadınların önünde yer alabiliyor. Ancak atılan farkındalık adımları, yapılan çalışmalar, kadınların başını çektiği ve dünyada ses getiren büyük ölçekli projeler hem kadın temsilini artırmaya hem de cam tavanları kırmaya yardımcı oluyor. Eskisine oranla inşaat sektöründeki kadın istihdamına daha iyimser bakabiliyorum. Ancak daha gidecek yolumuz, değiştirilmesi gereken toplumsal normlarımız olduğunun farkındayım. İnşaat sektöründe yer alan kadın bir yönetici olarak hem çalıştığım kurum olan Hilti’de hem de bireysel olarak sorumluluklarımı yerine getirmeye gayret gösteriyorum. Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda daha güçlü adımlar atabilmek için bu yıl YKKD’ye (Yönetim Kurulunda Kadın Derneği) 5. Dönem Mentisi olarak katıldım. Bu derneği kuran ve yaşatanlara teşekkür ediyorum ve benimle birlikte heyecanla bu yolu yürüyen kız kardeşlerimle güzel işlere imza atacağımıza canı gönülden inanıyorum.
9- “İyi ki inşaat mühendisi oldum” diyor musunuz?
Kesinlikle! Çünkü bana potansiyelimi, gücümü, hayallerimi gerçeğe dönüştürebilme cesaretimi ve kadınların her alanda başarılı olabileceğini gösterdi. Gerek inşaat mühendisi olarak çalıştığım süre boyunca gerek Hilti’deki kariyerim süresince inşaat sektörüne verimlilik kazandırırken, yapılan işlerin risklerden arındırılmış olmasını sağlarken, kısacası yaptığım her işte, attığım her adımda ve yer aldığım her projede iyi ki Banu olarak var olabilmişim diyorum.
10- Genç kadın İnşaat mühendislerine son olarak neler söylemek istersiniz?
Öncelikle kendinize, potansiyelinize ve yapabileceklerinize inanın. Size ‘bu erkek işi’ diyenler olabilir, ‘kendine daha uygun bir meslek seç’ diyenler çıkabilir. Ancak bu sizi yolunuzdan döndürmesin. Sadece inandığınız ve istediğiniz duygunun peşinden gidin. Mesleğinizde ön yargıların değil, başarılarınızın konuşulması için gelişiminizi her daim sürdürün. Yeniliklere, farklı vizyonlara ve yeni perspektiflere açık olun. Dünya artık sınırları olmayan ortak bir alan. Dolayısıyla sizin de sınırlarınız olmasın ve dünyadaki dinamikleri yakalayabilecek açık fikirliliğe sahip olun ve kendinize sizi yukarı çekecek, geliştirecek bir network edinin. Kendinize ve mesleğinize değer katacak yatırımlardan kaçınmayın. En önemlisi de yaptığınız her işi severek yapın.