İnşaat sektörü ve artan maliyetler

Vural Turan
İnşaat Mühendisi

Tüm dünyada ekonomik anlamda bir geriye gidiş söz konusu. Buna Ukrayna-Rusya savaşı da eklenince, bu kötü gidiş daha da önü alınamaz bir duruma evriliyor. Bu kadarla da kalacak gibi görünmüyor. Diğer taraftan ABD ve ÇİN ilişkileri gitgide kırmızılaşıyor. Türkiye Yunanistan desen keza öyle. Bir taraftan pakt demesek de cepheler oluşuyor. Bu dünya ekonomilerini daha da kötü duruma sürüklüyor.

Bu ortamda ekonomileri iyi olan ülkelerle, olmayan ülkeler arasında, aynı şekilde enerjide dışarıya bağlı olanlarla olmayanlar arasında da enerjiyi kontrol edenlerle edemeyenler arasında da bir farklılık var. Gelelim Türkiye’ye. Bizde ekonomi aşağı yönlü seyrediyor. Enerjide dışarıya bağlıyız ve enerjiyi kontrol edenler kulübünde değiliz. Her türlü zor bir dönemeçteyiz. Sadece iyi olarak görünen durum ihracatın ithalatı karşılama oranın artmış olması. Hal böyleyken burda elde edilen kazanç vatandaşa yansımıyor. Yani orta direk bu kazançtan payını alamıyor, ihtiyaçlarını giderme noktasında zorlanıyor.

İnşaat sektörü Türk toplumu için çok önemli lokomotif bir sektör. İnsanlarımızın büyük bir bölümü bu sektörden kazanç temin ediyor. Bu sektör yavaşlarsa insanların geçim standardı bozulur.

Enflasyonun artması alım gücünü düşürmüş, vatandaşın cebindeki parasının yarısı bir anda buharlaşmış, vatandaşları tasarruf yapmayı düşünemez hale getirmiştir. Dünyada bütün İnsanların birinci önceliği acil ihtiyaçlarını temin etmek, hayatta kalabilmektir. Tasarruf imkanı olmayan veya yeterli miktarda tasarruf imkanı olmayanlar, alımlarda tercihlerini değiştirmek durumundadır. Yani ev almak isteyen ev alamayınca, araba, araba alamayınca, altın veya dövize yönelmektedir. Bu ise inşaat sektörünü daha da kötü bir duruma sürüklemektedir.

Günümüz Türkiye’sinde çok kısa bir zaman diliminde enflasyon artmış, buna bağlı olarak ekonomik belirsizlikle birlikte korku da artmıştır. Üretenler sattıklarını yerine koyamayacak korkusuyla; fiyatları olduğundan daha fazla bir duruma yükseltmişlerdir. 2021 eylül ayında ayında inşaat demirinin ton fiyatı 4500 TL civarındaydı ve tüm beklenti mart ayına kadar demirin fiyatının düşeceği yönündeydi. Ama gel gör ki; demir fiyatı her geçen gün artıyor ve nerede duracağı belli değil. Yatırım yapmayı düşünen firmalar yatırım yapmaktan vazgeçmiş, yatırıma başlamış firmalar satışlarını durdurmuş, satmak isteyenler ise müşterilerine abartılı fiyatlar sunmuştur. 2022’ye geldiğimizde hem Ukrayna savaşı hem ekonomik belirsizlik, küresel ekonomideki aşağıya doğru olan eğimi arttırmış, petrol fiyatlarındaki artış tüm dünyada bir sıkıntıya dönüşmüştür.

Türkiye gibi tükettiği enerjinin büyük bir kısmını dışarıdan tedarik eden ülkelerde sıkıntı çok daha etkili olmuştur. Başta inşaat demiri ve çimento olmak üzere, fiyatlar çok hızlı ve büyük miktarda artmıştır. Devlet ihalelerinde kullanılan ve 1 Ocak 2022 tarihi itibariyle ilan edilen birim fiyatlarla oluşturulan ihale dosyalarına teklif veren olmamıştır. Ezkaza teklif verenler teminatlarını yakarak işe başlamamışlardır. Çünkü birim fiyatlarla piyasadaki fiyatlar arasında uçurum oluşmuştur. Bu durumu gören yetkililer 2 Haziran’dan geçerli olmak üzere fiyatları revize etmişlerdir, fakat bu fiyatları da incelediğimizde; bu fiyatlarla hazırlanan ihalelerin de satılacağını düşünmüyorum. Çünkü yine bu fiyatlar piyasa fiyatlarla ilişkili değildir. Çok yakın bir zamanda bu fiyatlarda revize edilecektir. Örnek olarak 15.160.1003 ince demir pozu 2 Haziran fiyatı 18.809.50 TL piyasada inşaat teslimi ince demir fiyatı. (İki ay önce 16.500TL/Ton idi.) Şu an tüccar da 12.680 TL nakliye ile, ediyor 16.000 TL.  Buna işçilik ve genel giderleri koyduğumuzda 18.330 TL ediyor. Bir de buna %25 müteahhitlik karı ekleyince 22.875 TL yapıyor. Hazır beton da aynı bunun gibi. Bu durumda ihaleye katılan firmalar eksiltme değil artırma yaparak fiyat vermek durumundadır. Bu durumda ihaleli işler yine satılamayacaktır.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), tarafından inşaat maliyet endeksinin Şubat 2022 dönemi sonuçları açıklandı.  İnşaat maliyet endeksi 2022 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 5,73 bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 90,27 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 7,56, işçilik endeksi yüzde 0,23 yükseldi. Ayrıca geçen yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 113,27, işçilik endeksi yüzde 41,38 arttı. Bina inşaat maliyet endeksi yıllık yüzde 87,91 ve aylık yüzde 5,82 arttı. Bina inşaat maliyet endeksi bir önceki aya göre yüzde 5,82, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 87,91 arttı. Bugün 2. sınıf konut maliyetleri ortalama 6.000 TL/m2’nin üstünde. Buna proje ve arsa giderleri dahil değildir. Bu giderleri de kattığımızda 100 m2 bir daire maliyet fiyatı 1.000.000 ila 1.350.000 TL arasında değişir. Buna kar da eklendiğinde 2.000.000 TL’ye varan fiyatlara ulaşılır.

Böyle bir tablo karşısında ayakta kalabilmek için Yap-sat yapan firmalar alım gücünün daralmasından dolayı arsa maliyetini azaltmak adına yatırımlarını şehrin dış mahallelerine yapmakta ve yapmalı. Daire büyüklükleri ise; 4+1 veya 3+1 gibi büyük daireler yerine 2+1 ve  1+1 daha küçük daireler olarak oluşturmalılar. Konut alanlarını en minimum standarta getirmeleri gerekir.

Konut  yapan firmalar bu durumu mutlaka göz önüne almalılar. Bu durum işin inşaat yapanları ilgilendiren tarafı. Bir de alıcıları ilgilendiren tarafını irdelersek, bir kere ne toplumun orta direği, ne de alt kısmı kenarda köşede babadan, dededen kalma bir varlığı yoksa; aylık kazancına ve krediye güvenerek daire alması hayaldir.  Konut müşterisi bu fiyatlar karşısında tercihlerini değiştirerek 3+1 almayı düşünüyorsa onu 2+1 veya 1+1 mevki olarak şehir merkezi tercihinde olan merkezden dışarıya doğru kayma eğilimi göstermelidir ve de göstermektedir.

Sonuç olarak inşaat faaliyeti insanlar yaşadığı sürece sürecektir. Türkiye’nin ekonomik ve refahının sağlıklı olarak yürümesi için Türkiye kendi yüksek teknoloji ürünü tasarlamalı, kendi yapmalı ve dışarı satmalı, yüksek ihracat geliri sağlamalı, bu geliri vatandaşa yansıtmalı. Bireylerinin alım gücü yüksek olan toplumlar refah toplumları olmaya adaydır. Aksi takdirde “Kunta Kinte” olmaya devam…