Konkordato nedir, ne demektir? Aktif olarak çalışan meslektaşlarımızı nasıl etkilemektedir? Konkordato geldiğini belli etmekte midir, yoksa bizlere sürpriz mi olmaktadır? Çalışırken sigortamızın mevcut olduğu firmanın durumunu ve geleceğini kendi geleceğimiz açısından nasıl öğreniriz ve nasıl önlemler alırız?
Bir meslektaşınız olarak maalesef bunları genç yaşımda anlamış ve yaşamış bulunmaktayım. Öncelikle konkordatonun prosedür ve yasa olarak ne anlama geldiğini öğrenelim.
Konkordato, batık şirketlerin alacaklılara borcunun ödenmesi için var olan bir sistemdir.
Bu uygulamada alacaklı ve borçluların konkordato müessesesi kapsamında borç ve alacakları yeniden yapılandırma işlemine tabi tutulmaktadır.
Konkordato hükümlerinden yararlanmak isteyen herhangi bir borçlu, İcra Mahkemesine gerekçeli bir dilekçe ve bir konkordato projesi verir ve bu projeye
ayrıntılı bir bilanço, gelir tablosu ekler ve defterlerinin durumunu bildiren bir cetvel istenir.
Başvuru makamı borçlunun teklifini, konkordato süresi verilebilmesi için uygun şartlarının olup olmadığını araştırıp inceler. Borçlunun varlıklarının, borçların en az %50 sini karşılamaya yetip yetmeyeceği ve borçlunun teklifinin varlıkları ile uygun olup olmadığını tespit etmek için İcra Tetkik Merciinin bilirkişiye başvurması gereklidir.
Borçlunun gerekli şartları taşıdığı sonucuna varılırsa, borçluya konkordato süreci tayin edilir ve komiser atanır.
Burada bizleri yani çalışan arkadaşlarımızı ilgilendiren süreç firmanın konkordato ilan etmeden önceki 3 ya da 4 aylık süreçte maaşları geç alma veya alamama durumunun ortaya çıkması ve firmanın zor durumda olduğunun dedikodusunun yayılması.
Dedikodunun yayılmasından itibaren, firmaya iş yapan taşeronlar ve tedarikçiler vadeli olarak alınan çekleri faktöring firmalarında bozamazlar ve alacaklarını alamaz duruma gelirler ve maalesef bunlardan, önce çalışanlar etkilenir. Bunun üzerine bankalar aldıkları istihbaratlar doğrultusunda alacakları varsa, icra yoluna giderler. Artık firma her şeyin ortaya çıkmasından dolayı iflas etmiş olsa da olmasa da, konkordato ilan etmiş olsa da olmasa da çalışamaz duruma gelir ve tüm işler durur. İdari, teknik ve işçi kadroları alacaklarını alamazlar, kimi çalışanlar haklı fesih yapıp arabulucuya başvurur, kimisi de halen bir ümidi olduğuna inanıp parasını almak için bir müddet daha beklemeyi tercih eder.
Ben ümit olduğuna inanıp beklemeyi tercih eden bir meslektaşınızdım ve maalesef mağdur oldum. 4 ay maaş almayı bekledikten sonra çalıştığım firma konkordato ilan etti ve benim gibi bekleyen diğer çalışanlar ile birlikte ortada kaldık. Avukatlar ile yapılan görüşmeler sonucu konkordato ilan edildikten sonra firmada aktif olarak sigortalı çalışanların (haklı fesihe gidip arabulucuya başvurmayan kişiler) konkordato ilan tarihinden itibaren geriye dönük 3 aylık alacaklarını işsizlik fonundan alabileceklerini öğrendik.
Tüm çalışanlar, geriye dönük 3 aylık alacaklarına ait belgeleri konkordato komiserlerine imzalatarak İŞKUR’a bireysel başvuru yaptılar ve bir sonraki ayın 5 inde PTT Şubelerinden nakit olarak elden aldılar.
Buraya kadar her şey yolunda sanılıyordu. Fakat ilgili firma, çalışanların sigortalarını aldıkları maaş üzerinden değil de asgari ücretten yatırdığı için, PTT’den asgari ücret olarak maaşlarını aldılar. Hatta bazı çalışanların (ben de dahilim) sigortası başka bir şantiyenin primini doldurması için mevcut şantiyesinden başka bir yere 1 aylığına aktarıldığı için ve o şantiyede çalıştığı firma , ana firma olmadığı için sigortasının yapıldığı o aydan dolayı maaşını alamadılar.
Örneğin 5000 tl ile çalışan ve maaşı da asgari ücretten yatan, bir ayını da başka bir şantiyede haberi olmadan sigortalanan bir çalışan işsizlik fonundan 5000×3=15000 TL yerine 1600×2= 3200 TL olarak aldı.
Buradan çıkartılan ders şudur ki;
Hiçbir zaman maaşının altında bir sigortayla çalışmayı kabul etmemeli, düzenli olarak sigortasının bulunduğu yerde olduğu takip edilmeli, piyasadaki söylentilerden sonra maaş alamama durumu olursa birinci aydan itibaren haklı fesih uygulayıp arabulucuya başvurmalı ve başka iş aramalı. Bu durum en azından mağduriyeti azaltmak adına olumlu bir hareket olur.
Tüm meslektaşlarımızın şimdiden yeni yılını kutlar, 2019 un sağlık ve esenlik içerisinde geçirmelerini dilerim.