Adettendir. Bu tarz yazılar hep ‘iyisiyle, kötüsüyle geride bıraktık.’ diye başlar. Ben kendi adıma ‘hayat işte’ demeyi daha naif buluyorum.
İMO hayatımın hep önemli bir parçası oldu. Dört yıl boyunca Yönetim Kurulu olarak tüm camiamızı da temsil etme onuruna eriştik. Bu onuru bizlere verdiğiniz için siz meslektaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Hayatı birlikte güzelleştirdik. Dayanışmanın ve mücadelenin güzel bir örneğini birlikte ortaya koyduk.
Ne yaptıysak aşkla yaptık. İnanarak yaptık. Hatalarımız da dâhil… Bu nedenle tüm hatalarımız ve eksiklerimiz için sizlerin affına sığınıyoruz. Hakkınızı helal etmenizi temenni ediyoruz.
Bugün mevcut Yönetim Kurulumuzun tamamı göreve devam etmeyerek yerlerini yeni seçilecek arkadaşlara bırakmayı tercih etti. Bu değişimin kırgınlıklar olmadan birlik ve beraberlik içinde gerçekleşmesi Şubemizin değişim ve yenilik dinamiklerinden vazgeçmeyeceğini gösteriyor.
Aynı Yüce Mevlana’nın o dizelerindeki gibi…
‘Her gün bir yerden göçmek ne iyi,
Her gün bir yere konmak ne güzel,
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş,
Dünle beraber gitti cancağazım,
Ne kadar söz varsa düne ait,
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım’
Bundan sonrası için bize önemli bir görev düşüyor. Oda için mücadelenin sadece Başkanlıkla, Yönetim Kurulu üyeliği ile yapılmadığını göstermek. Odamızın sade bir üyesi olarak da değişimin önemli bir parçası olmaya devam edebilmek.
Bundan sonra sahne artık, bizim de öncüllerimizden devralarak geliştirdiğimiz yolda devam edecek olan kardeşlerimizin. Başarılı olacaklarını biliyor ve hissediyoruz.
Nereden mi biliyoruz? O koca yürekli ozanımızdan… Nazım’dan…
“En güzel deniz:
(24 Eylül 1945- Nazim Hikmet)
henüz gidilmemiş olandır.
En güzel çocuk:
henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz:
henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
henüz söylememiş olduğum sözdür…”
Yeniden daha güçlü MERHABA! MERHABA HAYAT!