Bir meslek anısı

Zafer Koray
İnşaat Mühendisi

90’lı yıllardı… Ilgın (Konya) Şeker Fabrikasında “Akışkan yataklı kazan temeli” inşaatı için görevlendirildim.

Yapılacak temel, 13 metre köşegen uzunluğuna sahip, sekizgen kesitli ve yaklaşık 500 m³ beton hacmine sahip betonarme temel idi.

Kazısı yapılmıştı. Donatı montajını yaptırırken bir yandan B225 kalitesindeki betonu nasıl imal edebileceğimizin araştırmasına başladım. Yüklenici elle karıştırıp betonu elde etmek için ısrarcıydı. Ben bunun kalite sorunu olacağı gerekçesiyle karşı çıktım. Ama çözüm bulmalıydım. Ilgın’da hazır beton imal eden sektör yoktu. Konya’ya giderek orada araştırdım. DSİ ve Karayollarına giderek meslektaşlarımdan hazır beton firmaları hakkında bilgi aldım. Önerdikleri beton firmasına gittim. Beton bilgisayar sistemiyle su karışımlı olarak imal ediliyordu. 7 adet numune getirttim. Su havuzlarına numuneleri yerleştirttim. Her birinin günü geldiğinde (3-7-14 vb.) basınç deneyi yaptıracaktım. Bu arada Konya’dan Ilgın’a -ki arası 90 km idi.- bir saat 15 dakikada gelebiliyordu trans mikserler. Bu arada betonun priz almasını geciktirmem gerekiyordu. Odamızın aylık dergilerinde teknik çalışmalar ve tezlerle ilgili bilgiler oluyordu. Aklımda kaldığına göre Ege Üniversitesi’nden bir akademisyenin doçentlik tezi yayınlanmıştı. Beton prizini geciktirici katkı maddeleri konu edilmişti. Uşak’a döndüm tüm dergileri taradım ve o tez çalışmasını okudum. Tezde maddenin yüzde 1 ila 1,5 oranında karışıma ekleneceği belirtilmişti. Ilgın’a döndüm o kimyasalı Ankara’dan getirttim. Beton firmasında bir çalışanımı gözlemci olarak bıraktım. Tabii ilk karışımı birlikte yaptık. Beton numuneleri istenen basınç değerinin üzerinde çıktı ve bizim kullanabileceğimiz haldeydi. Sorun her on beş dakikada bir trans mikserin beton döküm yerine gelmesini planlamaktı. Onu da firmayla görüşerek ayarladık.

Sabah 07:15’te işe başladık. Beton döküldükçe vibratörle iyice sıkıştırdık ve betonun donatı aralarına iyice nüfuz etmesini sağladık. Geceleri Ilgın’da -Temmuz ayı olmasına karşın- soğuk oluyordu. Ekibi 15’şer kişilik guruplara ayırdım. Her iki mikserde bir ekibi değiştirdim. Yorulan ve üşüyen ekibi fabrika içinde dinlendirdim. Son mastarı çektiğimiz ve işi bitirdiğimizde saat ertesi günün 02:45’ini gösteriyordu.

Unutamadığım kendiliğinden oluşan gelişme şu idi; Bütün çalışanlar şapkalarını havaya atarak birbirlerine sarılarak işi başarmanın keyfiyle birbirlerini kutluyorlardı.

Gözyaşlarımı tutamadım. Her biri geldi beni de kutladılar, firma çalışanları dahil.

Bu hikayeyi neden anlattım?

  1. Mühendislik araştırma ister
  2. Teori değerine en uygun sonuç ister
  3. Ekip çalışması ister
  4. Ülke kaynaklarını israf etmeden kullanılmasını ister
  5. Mühendislik projenin yaşama geçmesiyle mutlu olmaktır.
  6. Önce ülkesini sonra işini sevmesini ister
  7. TMMOB’nin Teknik Bülteni ve şubelerin üyelerini aydınlatması önemlidir.

Tüm meslektaşlarıma sevgi ve selamlarımla…

Not: O dönem Uşak Şeker Fabrikasında İnşaat kontrol amiri olarak görev yapıyordum.