Şubemizin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Açıklaması
Birleşmiş Milletlerce kabul edilen ve dünya genelinde kutlanan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, öncelikle toplumda eşitlik ve mücadele günüdür. 8 Mart tarihçesi yıllar öncesinin kanlı bir direnişine dayanır. 1857 yılında ABD’nin New York kentinde 40 bin dokuma işçisi kadın eşit işe eşit ücret ve insani çalışma saatleri için greve başlamış, fabrika sahipleri ve polis işbirliği ile kadın işçiler önce fabrikaya kilitlenmiş ve ardından çıkarılan yangında 129 kadın işçi yaşamını yitirmiştir. Mücadele tarihine 8 Mart’taki grev damgasını vursa da, o tarihe kadar birçok kadın işçi grevleri ve protestoları gerçekleştirilmiştir. Kadınlar, emeklerinin karşılığını alabilmek için çok uzun zamandır mücadele etmektedir.
8 Mart’ın dünya genelinde haksızlıklara bir çığlık olarak doğmasının altında günümüzde de varlığını hala koruyan kadın emeğinin sömürülmesi üzerine kurulu ataerki yatmaktadır. Pandemi dönemi boyunca da ev içi bakım hizmetini üstlenen kadınlar, devlet tarafından somut hiçbir destek olmadan bu süreci geçirmek durumunda bırakılmıştır. Kadınlar hala emeğinin karşılığını alamamaya devam etmektedir. Durum dünya genelinde vahim bir tablo izlerken ülkemizde, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı gibi 6284 sayılı kanunun etkin uygulanmaması, kadına yönelik şiddeti beslemektedir. Küresel çapta kapitalizm kadının emeği üzerinden sömürü yarattıkça kadınlar sokaklarda, işyerlerinde, nerede olurlarsa olsun adalet ve eşitlik temelli haklı mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerdir.
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından 2006 yılından beri yayınlanan, eğitim, ekonomiye katılım, siyasi temsil ve sağlık verileri ile oluşturulan Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi verilerine göre, 2020 yılında Türkiye 153 ülke arasında 130. sırada yer almaktaydı. 2021 yılında ise Türkiye 0.638 endeks puanı ile 3 sıra gerileyerek 133. sıraya gelmiştir. Raporda 1 puan tam eşitlik anlamına gelmektedir. Endekste Türkiye; kadınların ekonomiye katılımı ve fırsat eşitliği kategorisinde 140, eğitim olanaklarına erişimde 101, sağlıkta 105. ve siyasi yaşamda temsilde 114. sırada yer almaktadır.
Erkek egemen bir sektör olan inşaat mühendisliği sektöründe ise adaletsizlikler Odamızca 2021 yılında yayınlanan İş, İşsizlik ve İstihdam Raporunda da açıkça görülmektedir. Aynı işi yapan ve aynı meslek yaşına sahip olan kadın ve erkek mühendisler aynı ücret karşılığında çalışmamaktadır. Şubemize kayıtlı 9.700 üyemizin 1.400’ü kadındır. Toplam inşaat mühendisliği nüfusunun %12 sini oluşturan kadın mühendislerin istihdam durumuna baktığımızda ise iş arayan mühendislerin yarısının kadınlardan oluştuğu görülmektedir.
Gelinen noktada önümüzde birçok umutsuzluk ve baskı olduğu görülse de kadınların olduğu her alanda umut ve yeniliğin tekrar filizleneceği ezberlememiz gereken bir gerçektir. Biz de Şubemiz bünyesinde yürüttüğümüz Beyaz Baretli Kadınlar projemizin üçüncü yılında, mesleğin cinsiyeti olmadığını haykırmaya, kadın meslektaşlarımıza umut olmaya devam ediyoruz. Üniversiteli genç kadınlarla yaptığımız bu yolculukta tabuları yıkmak, değişime öncü olmak ile gün geçtikçe meslek alanımızın daha adaletli ve eşitlikçi olacağına inancımız artıyor.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü tüm kadınların eşitlik, özgürlük ve adalet yolunda mücadele günüdür. Bugünün önemi ve tarihi geleceğimize ışık tutmakta, haklarımız için eşitlik talebimizi kendimize ve herkese hatırlatmamıza yardımcı olmaktadır.
Şubemiz üyesi meslektaşlarımız başta olmak üzere tüm kadınların kadınlar gününü kutlarız.
Yaşasın 8 Mart!
Yaşasın Kadın Dayanışması!
İMO İzmir Şubesi
Yönetim Kurulu